Sayfalar

23 Ocak 2013 Çarşamba

Bugünler de yitip gidenler ve 40 yaşıma dair....




Öyle bir yaş ki 40 yaş...
Yitip gidenle parçalanıyorsun yavaş yavaş.
Toplanıyor anılar ordan burdan,
 
Dolanıyor ayaklarına ayyaş ayyaş.
***
 
Artık şaşıracak yaşta değilsin,
Kızacak, isyan edecek yaşı da geçmişsin,
Henüz kurt olmasan da, eee artık kuzu da değilsin...
 ***
Öyle arada derede bir yaşmış bu 40 yaş.
Hem tevekkül edersin, hem mücadele
Bilirsin gelecek gün de değerli bir taş.

 ***

Ama uğurlanan da sensin, yitip gidenler kadar.
Parça parça konmuş tabuta gidiyor geçmişin.
Ne isyan edersin, ne kızarsın.
***
 
Sessiz, vakur bir veda
Gözlerinde bir iki damla yaş.
 
 
Mehmet Ali Birand, Toktamış Ateş, Ahmet Mete Işıkara'nın ardından....

 
 
Veee  de yitip giden değerlerimizin ardından....
 
 


5 Ocak 2013 Cumartesi

PoInT oF ViEw ...


Hayat da fotoğraf gibi değil mi? Gerçek olmayacak kadar güzel bir kareyi ne belirler? Fotoğrafı çektiğiniz mekan, zaman dilimi, ışık ve bakış açısı. Tıpkı hayatımızı algılayışımız gibi. Hafızamıza kazınan kareleri bulunduğumuz ortam, zaman, beraber olduğumuz insanlar ve en önemlisi olaylara bakış açımız etkilemiyor mu? Olayları algılayışınız biçiminiz hayatınıza yön verir. Mutluluk sizin bakış açınızda gizli değil midir?


Mesela yukarıdaki kare için tek yapmanız gereken her zamankinden 20 dakika erken kalkmanızdır.



Bu güzelliği görmek için de 18 dakika....



Kuşlarla beraber bu kareyi yakalamak için kuşların göç zamanını bilmeye ve biraz sabıra gerek var...Bazen de sadece rastlantıya...Ben mesela bilerek, hesaplayarak çekmek istediğim gün elim boş döndüm. Ama bu sabah şans işte...Tabi erken kalkmasam bu şansı da kaçıracaktım. Bir kare de olsa yetti bana ....
Tıpkı bazen bir anın yettiği gibi...


Sadece 15 dakika erken kalksanız bile şansınıza bu güzellik çıkacak...



Hadi uykunuz kaçtı 10 dakika erken kalktınız yine de güzellikler sizinle....




Ama her gün hep aynı saatte kalkarsanız, yani bakış açınızı hiç değiştirmezseniz ne değişecek ki? 
Benim manzara değişmiyor mesela hep aynı çatı üstelik güzel de değil....



O sabah da  saatimin  alarmını bekleseydim, 20 dakika daha uyumak için yatakta dönüp dursaydım hepi topu  göreceğim biraz pembe bir gökyüzü ve çirkin çatılar olacaktı....Bilmeyecektim 20 dakikada gökyüzünde oooo neler değişirmiş, ne güzellikler yakalanırmış.


Güzel bir kare yakalamak için nasıl ışığı, kadrajı değiştirmek, ama sürekli değiştirmek gerekiyorsa hayatımızı güzelleştirmek içinde bazen erken kalkmak kadar basit bir değişiklik yapmak yeterli olur ama bazen de ?

Bakış açısı sizin...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...